Röportajı gerçekleştiren: Merve Akyol
Röportaj Tarihi: 18 Mart 2008
- Çok çeşitli çalışmalarınız olmuş bugüne kadar. Doğan Kardeş Dergisi editörlüğü, Tercüman Gazetesi yazı işleri müdürlüğü, Milliyet Kardeş Dergisi'nin yayın danışmanlığı, Milliyet ve Radikal gazetelerinde sanat yazıları ve sanat sayfaları, Radikal Gazetesi Kitap Eki'nde çocuk ve gençlik kitapları eleştirileri, Bulvar gazetesine kadın ve sağlık konulu sayfalar..Tüm bu özelliklerinizden yola çıkarak, "Nur İçözü kimdir?" dersek bize kendinizi nasıl anlatırsınız? Siz en çok hangisisiniz?
Elbette ki hepsi benim,. Yazan,yazan ve daima yazıp okuyan…Benim tek bildiğim iş yazmak.
- Nur İçözü,Nur İçözü olmaktan öte, nasıl bir eş, nasıl bir anne, nasıl bir evlattır?
Bunu bana değil ailemin bireylerine sormanız gerekir. Ancak hiçbiriyle bir sorunum olduğu söylenemez. Herkesten daha anlayışlı bir anne olduğumu sanıyorum; Bunu çocuklarımın benimle bazı konuları rahatça paylaşmalarından bir de kendi söylemlerinden çıkarıyorum, bunda sürekli onlarla özdeşim içinde olmaya çalışmamın da etkisi var sanırım. Ancak yine de oldukça otoriter bir yanım olduğu kesin.
- Nur İçözü adını bir çok yerde görmek mümkün. Temposu hiç düşmeyen bir hayat serüveniniz var. Bu yüzden özellikle sormak istiyorum, zamanı etkili ve verimli kullanmayı nasıl başarıyorsunuz?
18 yaşımdan beri çalışma yaşamının içinde olmam beni programlı olmaya alıştırdı sanırım. Evime konuk gelecekler olduğunda bile, hazırlayacağım pasta,çörek vb. ikram listesini yaparak defterime yazarım. Yazık ki yaşam hep benim önümde gidiyor ve yapmak zorunda olduğum pek çok şeye yetişemediğim duygusunu yaşamaktan kurtulamıyorum. Bu konu özellikle yıllardır beynimin içinde benimle gezen birkaç romanı hala yaşama geçiremeyişimle ilgili…
- Yazarlığa başlamanızın özel bir hikayesi var mı? Varsa bizimle paylaşabilir misiniz?
Var tabi. 1997 yılıydı. Kitap yazmak aklıma bile gelmiyordu. Çünkü binlerce okurla zaten her hafta, her ay buluşma şansını buluyordum. Ayrıca çocuklar için kitap yazmanın önemli bir yetkinlik alanı olduğu kanısındaydım. Ben otuz yıldır çocuk dergileri çıkardığım halde kendimi bu konuda yetkin bulmazken, çocuklar için çalakalem yazılmış kitapların alanı doldurmaya başladığını görüp üzüldüm. O günlerde gelişme sürecine girmiş çocuk edebiyatımızın gerçekten nitelikli, yetenekli ve yetkin kalemlerinin yapıtları da çocuklarla buluşmaya başlamıştı, ancak sayıları sırf ticari amaçla yazılmış, yayınlanmış kitapların arasında yazık ki çok fazla değildi. İşte bir sabah ani bir kararla bilgisayarıma BU YIL İLK KİTABINI ÇIKARACAKSIN diye yazdım. Gerçekten de Kar Masalları 1997 yılında okurla buluştu.
- Eserlerinizi kaleme alırken hangi noktalara dikkat ediyorsunuz?
Yazdığım yaş grubunun yaşama bakışı, beklentisi, düş ve düşün dünyasını göz önünde bulundurmaya çalışıyorum. Yazın ve anlatım dili de çok önemli tabi. Eğer anlatımınızla okuru kucaklayamazsanız başarılı olamazsınız.
- Eserlerinizde en çok hangi konulara yer veriyorsunuz?Neden?
Sevgi benim için çok önemli. Metinlerimi sevgiyle dokuyorum diyebilirim. Konular çeşitli de olsa, bu duyguyu mutlaka sezinlersiniz.
- Eserlerinizi kaleme almadan önce herhangi bir hazırlık yapıyor musunuz?
Özellikle romanlar için bir hazırlık şart. Genel bir çerçeve çiziyorum. Kahramanlarımı, özelliklerini sıralıyorum.
- Kendinizi,çocuk edebiyatı alanında belirli bir misyon yüklenmiş olarak görüyor musunuz?
Edebiyat her şeyden önce bir sanat dalı. Güzellik zaten sözcüğün içinde saklı. Bu nedenle en küçük çocuğa bile dilimizin güzelliğini, melodisini yansıtan metinlerin sunulması gerektiği kanısındayım. Eğer sözcükler, cümleler çocuğun benliğinde izler bırakıyorsa, kitap sevgisini yaşamına katacaktır diye düşünüyorum.
- Çocuk edebiyatı alanında çıkan kitapları inceleme fırsatınız oluyor mu? Bu kitaplar hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Elimden geldiğince izlemeye çalışıyorum. Her kitabın farklı bir izdüşümü oluyor bende. O nedenle genelleme yapmam olanaksız. Ancak yereli yakalamadan evrensel olunamayacağı kanısındayım. Bazı kitapları okurken sanki çeviri bir metinle karşılaşmış gibi irkildiğim oluyor. Gerek konusu, gerekse yazarın dili kullanım şekli bende bu duygunun uyanmasına neden oluyor sanırım.
- "Küçük Taş Parçası" isimli kitabınız nasıl ortaya çıktı? Bu kitabı yayınlamak için TEMA Vakfı Yayınlarını seçmenizin özel bir nedeni var mıydı?
TEMA VAKFI benimle bir proje çalışması yapmak istediğini söyledi. Amaç çocuğa toprak bilincini iletmekti. Böylece KÜÇÜK TAŞ PARÇASI ve DİŞLEK İLE ÇITIR HANIM adlı kitaplarım yayınlandı. Daha büyük yaş grubu için yazdığım TATİLE GİDİYORUZ adlı kitap da yine toprakla ilgili projenin devamıydı.
- Üyesi olduğunuz Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği ile tanışmanız nasıl oldu?
Arkadaşım Aytül Akal, kitap yazmaya başladığımda derneğe üye olmamı önermişti. Ben de oldum.
- Çalışma hayatınızda size yardımcı olan "olmazsa olmaz" dediğiniz en önemli 3 şey nedir?
El ele vermek, yılmadan üretmek, sevgiyle yaklaşmak…
- Bugüne kadar ki çalışmalarınızda, sizi etkileyen, size ilham olan, unutamadığınız bir anınız var mı? Varsa bizimle paylaşır mısınız?
Sanırım ben çok şanslı bir insanım. Yapacağım dediğim her şeyi yaptım…Olmasını istediklerimle hep karşılaştım. Verdiğim kararlardan hiç pişmanlık duymadım. Ne varsılım, ne yoksul. Mutluluğun düşünmek, üretmek ve paylaşmakla mümkün olabileceğini düşünen sade bir insanım. İlham hep yanı başımda, iş ki ben onunla yürüyecek zamanı bulayım…
- Biz okul öncesi öğretmeni adaylarına mesleğimizle ilgili neler önerirsiniz?
Çok çok okumanızı öneriyorum, öğrencilerinize siz örnek olacaksınız. Kendi çocukluk kitaplarınızda kalmayın. Yeniliklere , çağdaş yazarlarımıza da yüreğinizi, kapılarınızı açın…
Vakit ayırıp sorularımıza içtenlikle cevap verdiğiniz için teşekkür ederiz..
Ben de teşekkür ederim.
Sevgiyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler..